- Alfabe: Latin
- Dil: Türkçe
- Yıl: 2022
- Yazar: Salih Çinpolat
- Sayfa: 182
Derleyen: Tanzilia Hadjieva
Çevirmen: Laura Kochkarova
Güneş’miş Satanay’ın atası,
Ay’mış onu doğuran tatlı anası.
Deniz Teyrisi kaçırmış onu Ay’dan,
Su Jelmauz’muş (su ejderiymiş) onu Ay’dan kaçıranın adı.
Ay da Güneş de onun için tutulmuş,
Onun için titreyip sarsılırmış,
Ay da Güneş de onun için esirgermiş yerden ışığını,
Ağıtlarına yıldızlar toplanırmış.
Ay ve Güneş yeryüzüne yüksek semalardan bakarlarmış
Satanay’ın yerini sorarlarmış.
Hâli nicedir nerededir bulamazlarmış,
Jelmauz’a sormaya yeltenemezlermiş.
- Alfabe: Latin
- Dil: Türkçe
- Yıl: 2022
- Yazar: Anonim
- Sayfa: 200
Kafkasya; Batıda Karadeniz kıyılarından doğuda Hazar Denizine kadar olan ve bölgenin belkemiğini oluşturan, kuzeybatıdan güneydoğuya uzanan Kafkas Dağlarının kuzey ve güney olarak ikiye ayırdığı bölgedir. Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan devletlerinin bulunduğu Güney Kafkasyanın yanı sıra, Kuzey Kafkasya'da ise Dağıstan, Çeçen-İnguş, Osetya, Kabartay-Balkar, Abhazya ve Adige bölgeleri bulunmaktadır.
- Alfabe: Latin
- Dil: Türkçe
Hasan Kallimci'nin yazdığı "Karaçay Türklerinin Köyü Gökçeyayla" adlı kitap, Bengü Yayıncılık tarafından Nisan 2012 tarihinde yayımlandı. Orta boy, 132 sayfa hacmindeki kitapta, Gökçeyayla Köyündeki Karaçay Türklerinden derlenen halk kültürü ürünleri yer alıyor. Yazar, bu kitabı hakkında şunları söylüyor:
Tav biçenni tatlı iyisi siññen havanı oñsunub soluy, biçenni sırtıñ bla taşımay, eki çarhlı arbala bla taşıvçu zamanlanı esiñe tüşürese. Caznı başı karağanlay, tişiruvla, adetdeça, biçenliklege suv salıb ösdürüb, küz çalkı çalır zamanda va tirelib kaldıla: kartlada çalkı tutarlay karıvu bolğan hazna kişi cokdu, tişiruv a çalkı çalmaydı, ol adet tüldü. Ol sebebden bıyıl biçenlikleni çaçın caşçıkla alırğa küreşedile. Anda mında ırcığa olturub, çalkını kalay tutarğa kereklisin caşçıklağa ürete turğan kartlanı körlükse.
- Alfabe: Latin
- Dil: Karaçayca
"Merak" ne demektir bilir misiniz? Hani insan her şeyi bilmek ister! Dolmakalem, dikiş makinesi veya küçük bir radyo… Ne olursa… Hasan’ın karşılaştığı zorluklar, genellikle sorduğu sorulara açık ve net cevaplar alamamasından kaynaklanıyordu. Babası, çoğu zaman Hasan’ın sorularını cevapsız bırakır, “Okula gittiğinde orada sana her şeyi öğretirler” diye karşılık verirdi. Okula gitmek mi! Ama ne zaman? Dolmakaleme mürekkebin nasıl çekildiğini anlatsa ne olurdu sanki! Şişe doldurmaya pek benzemiyordu. Bu tamamen farklı bir şeydi. Dolmakalemin ucunu mürekkebe batırıyorlar, arka tarafını çevirip döndürüyorlar ve doluyor. Mürekkebi aşağıdan yukarıya nasıl akıtıyorlar? Hasan’a dolma kalemi alıp bir köşeye çekilmekten başka çare kalmamıştı işte. Bir de mürekkep hokkasını tabiî. Bu iş çok eğlenceli olacağa benziyordu. Hasan özellikle kendi elleriyle yaptığı şeylerden çok zevk alıyordu.