Off Canvas sidebar is empty

Genel

YALANIN KUYRUĞU BİR TUTAM

Son zamanlarda Çerkes siteleri “Çerkessk şehrinde Karaçay gençleri ile Çerkes-Abaza gençleri arasında büyük bir kavga-çatışma çıktı; çatışmaya yüzden fazla kişi katıldı” şeklinde birtakım yalan haberler hazırlayıp yaymaya çalışıyorlar. Çerkessk şehrinde böylesine büyük bir çatışma olduysa, bundan Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığının haberdar olmaması mümkün müdür? Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Milli Politika Komitesi Başkanı Raşid Kantserov da milli şartlar bakımından halkların arasında bir çatışmanın olmadığını söylüyor “Kafkas Düğümü”nün raportörüne. Karaçay, Çerkes, Abaza halklarının arasında bir ayrılık yoktur.

YALANIN KUYRUĞU BİR TUTAM

Son zamanlarda Çerkes siteleri “Çerkessk şehrinde Karaçay gençleri ile Çerkes-Abaza gençleri arasında büyük bir kavga-çatışma çıktı; çatışmaya yüzden fazla kişi katıldı” şeklinde birtakım yalan haberler hazırlayıp yaymaya çalışıyorlar. Çerkessk şehrinde böylesine büyük bir çatışma olduysa, bundan Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığının haberdar olmaması mümkün müdür?

Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti Milli Politika Komitesi Başkanı Raşid Kantserov da milli şartlar bakımından halkların arasında bir çatışmanın olmadığını söylüyor “Kafkas Düğümü”nün raportörüne.

Karaçay, Çerkes, Abaza halklarının arasında bir ayrılık yoktur. Ayrılığı çıkarmaya, ortaya nifak sokmaya çalışanlar Çerkes milliyetçileridir. Parlamentoda yüksek mevkilere kendi adamlarını geçirmek için, halkları birbirine düşürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Çerkeslerin milliyetçi organizasyonlarının sürekli söyledikleri bir şey var: “Şayet, Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinde Cumhurbaşkanı Çerkes olmayacaksa biz ayrılıp Çerkes Cumhuriyetini kuracağız”, “Eğer, Başbakan, Çerkes olmayacaksa, biz ayrılıb Çerkes Cumhuriyetini kuracağız”, “Biz de Karaçaylılar gibi bir milletiz, devlet makam ve kademelerinde görev yapan Karaçaylılar ile Çerkeslerin sayısının eşit olması gerekir.”

Ancak, Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinde Karaçaylıların nüfusu 200 bin iken, Çerkeslerin nüfusu 40 bindir. Bu durumda nasıl bir eşitlik olacak? Yasalara göre her halk nüfus oranına göre payını alması gerekmektedir. Buna rağmen, Karaçaylılar kendilerinden fedakarlık ederek birçok imkânı cumhuriyetteki diğer halkların ortak istifadesine sunmaktadır. Cumhuriyetteki halkların nüfus oranının aksine, parlamentoda Karaçaylı milletvekillerinin oranı, Çerkes milletvekillerinin oranından daha azdır. Abazin halkı tarihte hiçbir zaman var olmayan millî bölge ayrıcalığını Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinin Karaçaylı Cumhurbaşkanı Mustafa Batdıyev zamanında almıştır.

Buna rağmen, Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinde Kabardeyler (Çerkesler) nüfus sayılarına göre değil de, cumhuriyetteki halk sayısına göre eşitlik istiyorlar. Öte yandan, Kabardey-Balkar Cumhuriyetindeki Kabardeyler ise Malkarlılardan 4-5 kat daha fazla nüfusa sahiptirler. Bu yüzden devletin hemen her kademesindeki payları da Malkarlılara göre 4-5 kat fazladır.

Peki bu durum biraz garip değil midir? Kabardeylerin politikası: nüfuslarının çok olduğu yerde, halkların nüfus oranına göre devletten nemalanmak; nüfuslarının az olduğu yerde ise, halk sayısına göre nemalanmak. Bunu daha açık bir şekilde anlatmak gerekirse küçük bir örnek verelim; Kabardey-Balkar Beşeri İlimler Enstitüsünde görev yapan Malkarlıların sayısı 20 iken, Kabardeylerin sayısı 100’dür. Karaçay-Çerkes Beşeri İlimler Enstitüsünde görev yapan Karaçaylıların sayası 11 iken, Çerkeslerin sayısı da 11’dir… Bu basit örnek acaba neyi göstermektedir?

Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinde nüfus oranı bakımından en büyük halk Karaçaylılardır. Ancak nüfus oranına göre en az nemalanan da yine Karaçaylılardır. Buna rağmen Çerkesler saçma sapan, sudan bahanelerle halklar arasında çatışma çıkarmak için uğraşmaktadırlar. “Bizim dediğim olmazsa ayrılırız” diye tehdit ediyorlar. Çerkes milliyetçileri şunu bilmelidirler ki; “Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinde Cumhurbaşkanı da, Başbakan da Çerkes olmuyorsa, ayrı bir Çerkes Cumhuriyeti kuracağız” şeklindeki ifadeler Çerkeslerin kendisine zarar getirmekte, onların millî itibarını zedelemektedir. Bu kriterlere göre ayrılmayı istemek pek mantıklı değildir. Her halk kendi “özel ev”inde yaşamalıdır. Ayrılmak işte bunun için gereklidir. Fakat ayrılmanın da belli başlı kriterleri, yasaları vardır. Devletin yasalarına, halk referandumuna göre yapılması münasiptir bu işlerin. Böyle olursa ancak ortada çatışma da olmaz, kan da dökülmez.

Bu noktada iyi düşünmek gerekir. Öte yandan, internet sitelerinde yalan haberler yazarak, tehditler savurarak, gençlerin arasında düşmanlık yaratarak halkların arasını bozmaya çalışmanın iyi bir sonuç getirmeyeceği aşikardır. “Düşünmeden adım atarsan, ecelin gelmeden ölürsün” diye boşuna söylememiştir Nartlar.

Böyle saçma sapan işlerle uğraşmayı bırakıp Karaçay-Çerkes Cumhuriyetinde mevcut bütün halkların barış ortamında rahat bir şekilde yaşamaları en iyisidir. İlle de ayrılmak isteniyorsa, 1926 yılında olduğu gibi, kanunlara uygun bir şekilde, her halk kendi cumhuriyetini kursun, iyi komşuluk ilişkileri temelinde her halk rahat ve istediği gibi yaşasın. Aksi takdirde, gelecekteki vaziyet pek iyi olmayacaktır. İnşallah öyle olmaz. İş işten geçmeden, zaman geç olmadan, mevcut örneklere bakarak iyi düşünelim, doğru karar verelim.

kamatur.org

Karaçay Malkar Türkiye

Login

{loadmoduleid ? string:? string:? string:? string:? string:? string:? string:? string:? string:? string:261 ? ? ? ? ? ? ? ? ? ?}